
İklim değişikliği, aşırı avlanma, okyanus asitlenmesi ve kirlilik, mercan resiflerinin ölümüne neden oluyor. Bu da geçimini ve gıdasını mercan resiflerinden sağlayan milyonlarca insan için gıda güvenliği tehdidi anlamına geliyor.
Mercan resifleri, deniz yaşamının yaklaşık yarısını beslemenin ve birçoğuna yuva olmanın yanı sıra yaklaşık 6 milyar dolarlık balıkçılık endüstrisi ve milyonlarca resif balıkçısı için teminat niteliği taşıyor. Buna karşın yeni bir çalışma, resifler için iyi haberler vermiyor.
One Earth dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, resiflerdeki canlı mercan örtüsü miktarı, küresel biyoçeşitlilik kaybı ve balık avlarıyla birlikte 1950’lerden bu yana yaklaşık yarı yarıya azalmış durumda. Bu da gıda güvenliği konusundaki endişeleri artırıyor.
Araştırmacılar, bugüne kadar resifler ve balıkçılıkla ilgili en kapsamlı küresel veri setlerinden birini analiz ettikten sonra, iklim değişikliği, aşırı avlanma, okyanus asitlenmesi ve kirliliğin, söz konusu düşüşü tetiklediğini söylüyor.
1957 ve 2007 yılları arasında tüm tropik resif bölgelerinde yapılan binlerce resif araştırmasından elde edilen verilerin analiz edildiği çalışma, mercan resifiyle ilişkili biyolojik çeşitliliğin ise en az %63 kayıp yaşadığını ortaya koyuyor.
Çalışmanın ortak yazarı William Cheung, bu durumun Pasifik Asya ve Afrika başta olmak üzere protein ve temel besin değerleri için deniz ürünlerine güvenen dünya çapında milyonlarca insan için endişe verici olduğunu belirtiyor.
British Columbia Üniversitesi’nin Değişen Okyanus Araştırma Birimi Başkanı olan Cheung, “1950’lerde günde on balık yakalayan bir resif balıkçısı, şimdi günde sadece dört balık yakalayabiliyor,” diyerek yeni çalışmanın belgelediği küresel düşüşün vahametini ortaya koyuyor.
Aynı çabayla daha az balık tutuluyor
Küresel iklim raporlarının balıkçılıkla ilgili kısımlarında da katkıları bulunan Cheung: “Aynı çabayla eskisinden daha az balık tutuyorlar. Çünkü okyanusta daha az balık var. Ancak balıkçılığın o kadar azalmadığı bölgesel istisnalar da var. Yine de korumalı ve kirlenmemiş resiflerde bile iklim tehdidi yoğunlaşıyor.”
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) raporlarını hatırlatan Cheung, “yayılan sera gazları, mercan resifleri için önemli bir risk. Bu tehdidi azaltmak için kesinlikle hızlı iklim eylemine ihtiyacımız var. Aynı zamanda kirlilik gibi tehditlere karşı da yerel olarak hareket etmemiz gerekiyor,” diyor.
IPCC’in son büyük bilimsel raporları, 1,5 ila 2 °C’lik küresel ısınma aralığında, resiflerin % 90’ına kadarının ağaracağını veya ciddi şekilde hasar görebileceği bir ekolojik devrilme noktası yaşanacağını gözler önüne seriyordu. Şu anda Dünya, sanayileşme öncesi döneme göre yaklaşık 1,1 °C derecenin üzerinde ısınmış durumda. Birçok gerçekçi tahmin, önümüzdeki birkaç on yıl içinde bu sıcaklığın 1,5 °C’ye çıkacağını gösteriyor.

Aynı dergide yer alan bir başka makalede ise mercan örtüsünün azalmasının, kolayca ikame edilemeyen kritik gıdalara erişimi azaltarak halk sağlığını nasıl etkileyebileceğini gösteriyor. Makalenin ortak yazarı olan James Robinson, iki dergi makalesinin birlikte, “iklim değişikliği ile tropik bölgelerde gıda güvenliği arasındaki bağlantılara” net bir şekilde işaret ettiğini söylüyor.
British Columbia’daki Simon Fraser Üniversitesi’nde yardımcı doçent olan Andres Cisneros Montemayor ise “Bu çalışmada insani açıdan ortaya çıkan temel sonuç, bu durumda tropik bölgelerdeki yerli ve kıyı topluluklarının, dünyanın geri kalanındaki insan eylemleri yüzünden derin ve haksız yere zarar görmesidir,” diye belirtiyor.
Orman yangınları ve sellerdeki yürek parçalayan durumun mercanlarda da yaşandığını ifade eden Montemayor, bu yıkımın insanların kültürünü, günlük yiyeceklerini ve tarihlerini tehdit ettiğini ve bunun sadece çevre sorunu değil, aynı zamanda insan haklarıyla ilgili de bir mesele olduğunu dile getiriyor.
Gıda güvenliği için büyük tehdit
Newfoundland Memorial Üniversitesi Balıkçılık ve Deniz Enstitüsü’nden Tyler Eddy ve meslektaşları, ağustos ayında Progress in Oceanography dergisinde yayınlanan ayrı bir çalışmada, bugüne kadar oluşturulan çoğu modelin, küresel ısınmanın gelecekte balıkçılığa ne kadar zarar vereceğini hafife aldığı konusunda uyarıyordu.
Çalışmaya göre, küresel ısınmayla bağlantılı olarak artan deniz sıcaklıklarıyla birlikte balıklar ve diğer deniz hayvanları, daha sıcak suyla başa çıkmak için daha fazla enerji kullanacak ve büyüme ile üreme için de daha az alana sahip olacak.
Ve bazı bölgelerde, besin zincirinin temelindeki planktonların üretkenliği azalacak, bu da daha az ve daha küçük boyutlu balıklar olacağı anlamına geliyor. Bu “endişe verici bulgular”, gelişmekte olan ülkelerde, özellikle de insanların kaybolan gıda kaynaklarını kolayca yerine koyamayacakları ülkelerde gıda güvenliği konusundaki endişeleri güçlendiriyor.
Eddy, korunan alanlar ve su kalitesi yönetimi gibi yerel müdahalelerin, resifleri etkin olarak koruyamayacağını söylerken, küresel ölçeğe baktığımızda, ısınan suların mercanların şu anda karşı karşıya olduğu en büyük tehdit olduğunu ve asıl önlemin küresel ısınmayı durdurmak olduğunu söylüyor.
Sağlıklı mercanlar, tropikal bölgelerde yaşayan insanların gıda güvenliği için önemli olan balıklar da dahil olmak üzere birçok tür için yaşam alanı ve yuva sağlıyor. Buna karşın insan faaliyetleri, ekosistemlerdeki bu dengeyi bozuyor.
Rutgers Üniversitesi’nden deniz ekoloğu ve evrim biyoloğu Malin Pinksy, “Mercan resifleri, okyanusu çevreleyen mücevherli taçtır,” diyor ve ekliyor, “70 yılda yaşanan %50’lik düşüşü gösteren bu rapor, bu tacın nasıl parçalandığını açıkça gösteriyor.”
Haber için hangi kaynaklardan faydalandık?
insideclimatenews.org/news/17092021/coral-reefs-bleaching-climate-change/
https://www.cell.com/one-earth/fulltext/S2590-3322(21)00474-7