Bu, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bir Ulusal Park’a yerleştirilen üç kurt sürüsünün gerçek bir hikâyesi. Bu, yaban hayvanlarının neden önemli olduğunu anlatan, yeniden yabanlaştırma üzerine gerçek bir hikâye…
Uluslararası çevre kuruluşu Greenpeace’de yedi yıl boyunca yaban hayatını koruma ve ormansızlaşmaya karşı kampanya yürüten ABD’li yazar Cartherine Barr’ın 2021’de yayımlanan kitabı “On Dört Kurt: Vahşi Doğaya Dönüş” (Fourteen Wolves: A Rewilding Story), doğanın mucizevi dengesini ortaya koyan etkileyici bir kitap.
Konuk Yazar: Nilüfer Türkoğlu
nilufer@ajandakolik.com
1930’larda ABD, Yellowstone Parkı’ndaki kurtlar ortadan kaybolunca ekosistem çökmeye başladı. Oysa burası binlerce farklı yaban hayatına ev sahipliği yapıyordu. Üç yüzden fazla kuş türünün, farklı türlerdeki rengarenk balıkların, görkemli geyiklerin ve tüylü bizonların yaşadığı bu park, yaban hayatının beslenme zinciri için mükemmel bir avlanma bölgesiydi.
Ancak yıllar geçtikçe bölgeye gelip gitmeye başlayan avcılar, “sıcacık” kürkleri için kurtlara tuzaklar kurarak onları öldürdü. Bir süre sonra bu parkta kurtların ayak izlerine bile rastlanmaz oldu. Kurtların yok oluşuyla parkta yaşam da değişti; geyikler ovaları doldurdu ve yaprakları, otları afiyetle yedi, nehir kıyılarındaki fidanları kemirdi.
Tüm bunlar bir araya gelince de bölgede ağaçların serpilemeyip bodur kalması kaçınılmaz oldu. Bir zamanlar yemyeşil görünen park, artık kurak ve kahverengi bir araziden ibaretti. Hal böyle olunca parkta yaşayan diğer canlılar için de yaşam alanları kısıtlanmaya başladı. Ağaçlar olmayınca kuşlar gitti, diğer hayvanlar evlerini kaybetti; ayılar, tilkiler, tavşanlar ve kunduzlar giderek azaldı. Ta ki soğuk bir kış gününe kadar…
On dört kurdun Yellowstone Parkı’na, yani evlerine dönüş hikâyesini anlatan bu kitap, doğada yaşayan her canlının gezegen için ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. İşte bu kitapta okuyacaklarınız tam da bununla; kurtlar ve diğer tüm hayvanlar için sağlıklı bir ekosistemle ilgili.
Hükümet yetkilileri, yirmi yıllık bir anlaşmazlık sonrasında 1995 yılında, avukatlar, bilim insanları ve çevrecileri bir araya getirerek, kurtları parka yeniden getirme kararı aldı ve parkın eski haline gelmesini sağladı.
Kurtların dönüşü ve aralarına yavru kurtların da katılmasıyla birlikte doğa başkalaştı, değişip büyüdü. Kurtlar artık yeniden besin zincirinin zirvesindeydi. Bu sayede tüm hayvanların yaşamı olumlu yönde etkilendi ve parkta yeniden sağlıklı bir yaban hayatı hüküm sürmeye başladı.
Nilüfer Türkoğlu: “Yabanın mucizevi dengesini ortaya koyan, çocuklar için olduğu kadar büyükler için de etkileyici bir kitap”
Kitaptaki bu büyük değişim, daha doğrusu yabana dönüş üç bölümde anlatılıyor: “Eve Dönüş”, “Yeni Bir Yellowstone: Kurtların Yükselişi” ve “Doğanın Düzenini Anlamak”. Kurtların parka yeniden ayak basmasıyla birlikte düzenin eski sağlığına kavuşmasının anlatıldığı ikinci bölüm özellikle ilgi çekici.
Denge bozulunca hangi hayvanların etrafta gezinmeye başlayıp (porsuk, tavşan ve fareler, vs.) hangi hayvanların sayısının giderek azaldığı (geyik, çakallar, vs…), kuruyan ağaçların yeniden kök salmasıyla kuşların dönüşü ve baraj ile göllerin oluşumu gibi kritik süreçler, illüstrasyonlarla öyle iyi tasvir edilmiş ki bu mucizevi “geri dönüş” karşısında hayret etmemek elde değil.
Catherine Barr çocuklarda doğa bilinci oluşturan bir yazar
Greenpeace’de yedi yıl boyunca yaban hayatı ile ormansızlaşmaya karşı kampanya yürüten ABD’li yazar Catherine Barr’ın yaşanmış bir hikâyeden yola çıkarak yazdığı, tüm canlıların gezegenimiz için önemini vurguladığı On Dört Kurt, yazarın Türkçeye çevrilen ilk kitabı. Jenni Desmond’un çizimleri ve Sümeyye Tirpan’ın çevirisiyle Ketebe Yayınları’ndan çıkan “On Dört Kurt”, yazarın onlarca doğa dostu kitabından yalnızca biri.
“The Story Of Life”, “The Story of Climate Change” ve “The Story of People” gibi kitaplarıyla tanınan yazar, insan evriminden iklim krizine, okyanuslarda yaşayan hayvanlardan nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanlara kadar uzanan pek çok konuya eğiliyor ve aslında yalnızca çocuklar için değil yetişkinlere de ders niteliğinde, bilgi dolu ve eğlenceli kitaplar sunuyor.
Bu arada “On Dört Kurt”un görkemli hikâyesi ve harika çizimlerinin yanı sıra yazı tipi ve sayfa düzeni de okuyucular için alışılmadık bir formda. Açıkçası ben yazı tipini çok sevdiğimi söyleyemem. Evet alışılmışın dışında ve farklı ama okumak için oldukça güç puntolar tercih edildiğinden çocuklar için de kolay bir okuma sunduğunu söylemek güç. Sayfa düzeni kimi zaman kitabı yana çevirmenizi gerektiriyor, bu elbette ki okur için beklenmedik bir okuma biçimi.
“On Dört Kurt: Vahşi Doğaya Dönüş”, çocukların kitaplığında yer alması gereken özel ve bir o kadar gerekli bir kitap. Dileyelim; ansiklopedik bilgiler yerine gerçek hikâyelerden yola çıkarak ekosistemi ve doğanın düzenini anlatan Catherine Barr’ın diğer kitapları da en kısa sürede dilimize çevrilsin.