
“Antibiyotik direnci” dünya genelinde tehlikeli bir hal aldı. İlaca dirençli bakterilerin insanlarda yarattığı enfeksiyonlar, küresel olarak yılda tahmini 700.000 kişiyi öldürüyor. Herhangi bir önlem alınmazsa bu rakamın 2050’ye kadar yılda 10 milyona kadar çıkması bekleniyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de antibiyotik direncini, “insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük halk sağlığı tehditlerinden biri” olarak sınıflandırıyor.
Çoklu ilaca dirençli mikroorganizmalar, gıda zincirleri yoluyla hayvanlardan insanlara bulaşıp yayılabiliyor. Ancak ticari hassasiyetler nedeniyle, gıdalardaki antibiyotiğe dirençli bakteri seviyelerine ilişkin veriler, her şirket tarafından şeffaf bir şekilde sunulmuyor.
Santiago de Compostela Üniversitesi’nden Dr. Azucena Mora Gutiérrez ve Dr. Vanesa García Menéndez de diğer araştırma merkezlerinden meslektaşlarıyla birlikte, etlerdeki tehlikeli mikroorganizma düzeylerini belirlemek üzere süpermarketlerden rastgele seçilen 100 et ürününü (25’er tavuk, hindi, sığır eti ve domuz eti) analiz etti.
Bulguları, Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Bulaşıcı Hastalıklar Kongresi’nde (ECCMID) açıklanan çalışma kapsamında, süpermarketlerden alınan 100 örneğin 92’si (46 tavuk ve 46 hindi) koli basili (E. coli) pozitifti. Limitin üzerindeki miktar ise tüm örneklerin %40’ından fazlasına karşılık geliyordu.
Ayrıca insanlarda ciddi enfeksiyonlara neden olabilen E. coli suşları, söz konusu örneklerde oldukça yaygındı. 100 et ürününün 10’unda (7 tavuk, 2 hindi ve 1 domuz eti) ise -solunması halinde- ciddi akciğer hasarına neden olan bir bakteri; Klebsiella pneumoniae gözlemlendi.
Araştırma kapsamında genişlemiş spektrumlu beta-laktamaz (ESBL) üreten pozitif E. coli örneklerinin yüzdesi ise şöyleydi: %68 hindi, %56 tavuk, %16 sığır eti ve %12 domuz eti…
Araştırmacılara göre kümes hayvanlarında diğer et türlerine kıyasla ESBL üreten E. coli suşlarının yüksek mevcudiyeti, muhtemelen üretim ve kesimdeki farklılıklardan kaynaklanıyordu.
Uzmanlar, her ülkeye, et ürünlerindeki antibiyotiğe dirençli mikroorganizma düzeylerinin düzenli olarak değerlendirilmesi çağrısında bulundu. Halk sağlığına yönelik riskleri azaltmak için de tarladan sofraya müdahaleleri ve uygun gıda işleme uygulamalarına vurgu yaptılar.
Laboratuvar ve çiftlik düzeyinde teknik önerilerde bulunan Gutiérrez, tüketicilere de şu tavsiyelerde bulundu:
- Eve getirirken etin ısınmaması (soğuk zincir kullanılması),
- Etin iyice pişirilmesi,
- Buzdolabında uygun şekilde saklanması,
- Kontaminasyonu önlemek için çiğ etin hazırlanmasında kullanılan bıçakların, doğrama tahtalarının ve diğer pişirme gereçlerinin uygun şekilde dezenfekte edilmesi.
Haberi yazarken hangi kaynaklardan yararlandık?
sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0956713520306290?via%3Dihub
scitechdaily.com/warning-study-finds-superbugs-lurking-in-40-of-supermarket-meat/