
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yayınladığı Türkiye Çevre Sorunları ve Öncelikleri Değerlendirme Raporu’na göre hava kirliliği, 22 ilimizde 1. sırada; 66 ilimizde ise ilk üç sıradaki çevre sorunları arasında yer alarak “en öncelikli çevre sorunu” olarak görülüyor.
Hava kirliliğinin en önemli kaynağı olarak ise evsel ısınma (50 il) olarak gösterilirken bunu imalat sanayi işletmeleri, maden işletmeleri, termik santraller, karayolu trafiği, diğer kaynaklar, diğer sanayi faaliyetleri ve anız yangınları izliyor.

Geçen yılın verilerine dayanan rapora göre hava kirliliği, Türkiye’nin en büyük çevre sorunları arasında başı çekerken 33 ilimizde su kirliliği, 23 ilimizde atıklar ve 3 ilimizde ise gürültü kirliliği birinci çevre sorunu olarak göze çarpıyor.
Su kirliliği ve atıklar diğer en büyük sorunlar
Ülkemizin en öncelikli ikinci ve üçüncü çevre sorunu olarak su kirliliği ve atık sorunlarının gösterildiği raporda, toprak kirliliği, erozyon ve doğal çevrenin tahribatı gibi meseleler çevre sorunu olarak belirtilmekle birlikte bu sorunlar, hiçbir ilimizde ilk üç öncelik sırasında yer almıyor.

Bakanlığa bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda su kirliliğinin birinci öncelikli sorun olduğu noktaların Meriç-Ergene, Susurluk-Gediz, Büyük Menderes, Kızılırmak-Yeşilırmak, Konya Havzası, Aras Havzası, Van Gölü Havzası, Batı Karadeniz Havzası, Ceyhan Havzası, Doğu Karadeniz-Çoruh, Dicle- Fırat ve Doğu Akdeniz Havzalarında yoğunlaştığı ifade belirtiliyor.
Ayrıca 2020’de yayınlanan bir önceki rapora göre su kirliliğinin birinci öncelik olduğu il sayısının 27’den 33’e yükseldiği; hava kirliliğinin birinci öncelik olduğu il sayısının ise 27’den 22’ye düşüş gösterdiği görülüyor.
THHP: Raporda önemli eksiklik ve kısıtlar var
Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) ise rapordaki hava kirliliği değerlendirmelerinin izleme, kirlilik kaynak analizi ve modelleme çalışmalarına dayandırılarak yapılmamış olmasını “önemli bir eksiklik ve kısıt” olarak eleştiriyor.
Platform, raporda “motorlu taşıtların egzoz ölçümleri ve sanayi tesislerinin çevre izni almaları” gibi dolaylı önlemler tanımlanırken, hava kalitesini fiilen iyileştirmeye yönelik somut eylemlerin tanımlanmamış olmasına dikkat çekiyor.
THHP’ye göre çevre izni taahhütlerine uymayan sanayi tesislerine yaptırım uygulanması gibi önlemlerin raporda olmaması büyük bir eksiklik.
Haberi yazarken hangi kaynaklardan faydalandık?