
Daha çok politik ve toplumsal konuları ele alan karikatürleriyle tanınan İspanyol illüstratör Ivan Mata’nın, arkadaş arayan küçük bir filin hikâyesini konu aldığı “Dünya Seyahati” kitabını henüz keşfettim.
Ayşe Caner’in Türkçeye çevirdiği, Yeni İnsan Yayınevi’nden çıkan bu tupturuncu kitap, farklılıklar ve kendini kabul etme üzerine kurulu engin bir düş gücüne ve dingin bir anlatıma sahip, hüzünlü ama yine de umutlu bir hikâyeyi ele alıyor.

Yazı: Nilüfer Türkoğlu (nilufer@ajandakolik.com)
Siz hiç dünyayı dolaşmaya karar veren küçük bir fil gördünüz mü? Ben gördüm! Üstelik dünyayı dolaşmak için kendine arkadaş arayan bir fil bu fil. Kahramanımız yol boyunca balinadan maymuna, köpekten salyangoza pek çok hayvanla karşılaşıyor. Her birine tek tek kendisiyle dünyayı dolaşmak isteyip istemediklerini soruyor. Ancak aldığı her cevap, onu biraz daha umutsuzluğa sürüklüyor. Çünkü diğer hayvanlar, ondan farklı olduklarını, onu bu yolda takip edemeyeceklerini söylüyor.
Mesela Balina, denizlerde yüzdüğünü ama kahramanımız Fil’in karada yürüdüğünü, birlikte seyahat edemeyeceklerini izah ediyor ona. Bu yüzden yolları ayrı düşüyor. Köstebek’le karşılaştığında da yine benzer bir cevap alıyor; birlikte gezemeyeceklerini öğreniyor. Çünkü Köstebek, toprağın altında tüneller kazarak ilerliyor, nasıl görsünler birbirlerini?
Her sayfanın üzerine koskocaman dünyanın üzerinde tek başına yol alan ve kendine arkadaş arayan Fil’in gölgesi düşüyor. Karşılaştığı, birlikte seyahat etmeyi teklif edip Fil’den farklı oldukları için hep ret cevabı aldığı hayvanları da bir anlığına onun yanında görüp yitiriyoruz sonra… Her konuşmanın, her karşılaşmanın sonunda Fil yalnız ilerliyor yolculuğunda. Ta ki bir gün yalnız olmadığını anlayana kadar… Güneş çıkıyor bir anda karşısına. “Buradayım işte, bak!” diyor usulca.
Yazar Ivan Mata’nın, Güneş’i kaleminde saklarken, hardal rengine selam duran turuncu sayfalarda aslında hep bu gerçek arkadaşı bir kenara iliştirdiğini, biricik kahramanına olduğu gibi bana da son anda fark ettiriyor.
Kitabı yeni baştan okumaya başladığımda görüyorum ki Güneş hep orada, Fil’in hemen yamacında! Sonsuz bir sevgiyle kucak açıyor. Onu tüm farklılıklarına aldırış etmeden olduğu gibi sevdiğini söylüyor. Fil nihayet arkadaşını buluyor, benim yüzüm gülüyor.
Siz hiç dünyayı dolaşmaya karar veren küçük bir fil gördünüz mü? Ben gördüm! Üstelik dünyayı dolaşırken yanında kocaman bir de Güneş vardı. İkisi birlikte ne de güzel parlıyorlardı!
1 thought on “Sen üzülme Fil! Güneş yerinde, her şey yolunda”