
Naime abla 61 yaşında. 18 yıldır Agrobay’da çalışıyordu. Hem de kötü şartlarda… Buna dur demek için işçi arkadaşlarıyla beraber sendikalı oldular. İki gün içinde kod 46’yla işten çıkarılmaları üzerine Hasan Şentürk Tarım Yerleşkesi önünde direnişe başladılar.
Destek ziyaretine gittiğimiz gün, direnişin 32. günüydü. Jandarma kontrol noktasını geçtikten sonra Türkiye İşçi Partisi Ayvalık İlçe Örgütü’ndeki dostlarımla birlikte alana vardık.
Direnişin başından bu yana alanda bulunan Türkiye İşçi Partisi’nin çadırında işçilerin avukatları, TİP’in diğer ilçelerden üyeleri, Halkevleri ve CHP Kadın Kolları temsilcileri vardı. (Daha sonra CHP Grup Başkanı Özgür Özel de gelerek destek konuşması yaptı.)

Sanıyorum bölgedeki tüm jandarma alayı da buradaydı. Direnen iki üç düzine işçiye karşı sayısı yüzü geçen jandarma ordusu…
Ardından Tarım-Sen Başkanı Umut Kocagöz’le birlikte alana yürüyerek gelen işçi kadınlar, alandakiler tarafından alkışlarla karşılandı.
Bu kadınlar evde çocuklarını, annelerini babalarını bırakıp burada günlerdir hakları için direniyor. Kod 46’yla işten çıkarıldıkları için ne tazminatlarını ne de işsizlik maaşlarını alabiliyorlar. Onlara en çok dokunan ise kod46’nın karşılık geldiği anlam. Bilindiği üzere Kod 46 yüz kızartıcı suçlara veriliyor.

Naime ablaya, “Nasılsın,” diye sorduğumda yutkunuyor ve gözleri yaşarıyor. Sonra kendinden emin bir şekilde konuşmaya başlıyor: “Ben hırsız değilim evladım,” diyor, “Burada dalından bir tane bile domates koparıp yememişimdir. Yeri geldi her şeyi tek başıma yaptım. Ses etmedim.”
Şirin, Bilgin, Yeliz, Behice ve daha nicesi… Bu cesur kadınlar, sendikalı olma haklarını kullandıkları için patronları tarafından hak gaspına uğramış durumda. Bu da yetmiyormuş gibi geçtiğimiz hafta jandarma tarafından darp da edildiler. Ama yalnız değiller. Bugün olduğu gibi her zaman yanlarındayız.

Agrobay işçileri ne istiyor?
– Kendilerinin muhatap alınması
– Kod46’nın kaldırılması
– İçeride kalan bir-iki aylık maaşları
– Yıllarının emeği olan tazminatları
Tüketici olarak ne yapabiliriz?
– Agrobay (Hasanbey Çiftliği) domateslerini BİM ve Migros satıyor. O halde boykot!
– Fırsat ve imkanı olanlar, direnen işçilere destek amacıyla çadıra soğuk su, ayran, meyve ve ufak tefek atıştırmalıklar gibi hazır yiyecek içecekler götürebilir. Çadırın yaşaması elzem.
– İmkanı olmayanlar ise sadece işçilerin yanında olarak, onlarla sohbet ederek bile direnişe destekte bulunabilir.

Konuyla ilgili olarak TİP Ayvalık İlçe Örgütü Emek Komitesi adına Gastro Eko’ya konuşan Ertuğrul Söyler ise şunları söyledi: “Agrobay’da modern bir Germinal yaşanıyor. Emile Zola’nın madencileri, günümüzün sera işçilerinde hayat bulmuş gibi. Sendika yetkililerinin bize aktardıkları ise uygunsuz iş koşullarının ve sermayenin kâr hırsını gözler önüne seriyor.
60 dereceye varan sıcaklıklarda, kimyasalların arasında iş güvenliksiz ve yetersiz araçlarla çalışmış olan ve mobinge maruz kalan kadın çalışanların verdiği hak mücadelesi, jandarma eşliğinde durdurulmaya çalışılıyor. İşçileri taşıyan servis araçlarının bakımsızlığı ve güvensizliğine, kapıda beklerken bizler de şahit olduk. İçeride yaşananları ise işçi arkadaşlarımızdan dinledik. Görülüyor ki her fırsatta anneliği kutsal gören iktidar, kadın emeğini görmezden geliyor ve sermayeden taraf oluyor.
Sendikalaşma süreci, sadece sermaye-iktidar ağını değil, çok daha karmaşık rant ve çıkar ağını da ortaya çıkarmış durumda. Bizler Türkiye İşçi Partisi olarak emek ve özgürlük mücadelesi veren işçilerin yanında olmaya ve haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.”
Özel Haber: Batuhan Sarıcan (info@gastroeko.com)
Direnişi örgütleyen Tarım-Sen’in Genel Başkanı Umut Kocagöz ile geçtiğimiz hafta yaptığımız söyleşiyi de aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.