
Deprem, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi dünyadaki birçok ülkenin de acımasız bir gerçeği. Bu gerçek, zaman zaman kendisini hatırlatıyor ve maalesef önlenebilir can kayıplarına neden oluyor.
21 Kasım 2022’de Endonezya, Batı Java’daki Cianjur şehri yakınlarında meydana gelen deprem de bunun son örneklerinden biri olmuş; en az 268 kişinin ölümü ve 22.000 binanın hasar görmesiyle sonuçlanmıştı.
5.6 büyüklüğündeki bu depremin en ilginç yanlarından biri de son birkaç on yılda Endonezya’da daha az ölüm ve maddi hasara neden olan diğer birçok depremden çok daha düşük büyüklükte olmasıydı. Peki ama nispeten düşük büyüklükteki bir deprem neden bu kadar yıkıcı olmuştu?
Uzmanlara göre Cianjur depreminin bu kadar yıkıcı olmasının ana nedenlerinden biri, 10 km’lik sığ derinliğiydi. Bu noktada karşımıza şu bilgi çıkıyor: Bir depremin neden olduğu yer sarsıntısının yoğunluğunu belirleyen en önemli faktörlerden ikisi, büyüklüğü ve de yeryüzüne olan mesafesi…
Deprem derinliğinin yıkıcı rolü
Derinliği 50 km ve daha fazla olan büyük depremlerdeki sismik dalgalar, insanlara ulaşmadan en az 50 km yol aldığı için sarsıntının yoğunluğu da azalıyor. Bu tür depremler, nadiren fazla sayıda ölümlere neden oluyor. Örneğin 2017’deki 6.5 büyüklüğündeki Tasikmalaya, Java Depremi 90 km derinlikte meydana gelmiş ve sadece dört kişinin ölümüne neden olmuştu.
Buna karşın son Cianjur depremi çok daha küçüktü; bakıldığında 5.6 büyüklüğündeki depremin enerjisi, Tasikmalaya depreminden 21 kat daha küçüktü, ancak çok daha büyük hasar verdi. Bu deprem, Cianjur kentinin birkaç kilometre yakınında patlak verdiği için daha büyük bir etkiye sahip olmuştu.
Benzer bir karşılaştırma, denizde meydana gelen dev dalma-batma bölgesi depremleriyle yapılabilir. Bunlar, son Java depreminden çok daha büyük olsalar da genellikle nüfus merkezlerinden 100 km veya daha uzakta meydana geliyor ve bu nedenle daha az binanın çökmesine neden olarak daha az insanın ölümüne neden oluyor.
Sinsi tehlike
İç kısımlardaki sığ depremlerin, özellikle Java’da bu kadar yıkıcı olabilmesinin başka bir nedeni daha var; nadiren meydana geliyorlar, bu yüzden çoğu insan tehlikeden habersiz oluyor.
Bakıldığında Java’nın nüfusu, 20. yüzyıl boyunca dört kat artmış durumda; bu süre zarfında 1924’te yaklaşık 800 ölüme neden olan yalnızca bir sığ deprem ve 10 ila 100 arasında ölüme neden olan dört başka deprem daha yaşandı.
2006’ya kadar da büyük bir deprem meydana gelmedi: 2006’daki Yogyakarta Depremi ise 6.3’lük büyüklüğüyle 5.749 kişinin ölümüne neden olmuştu. Sonuç olarak, konut inşaatının depreme dayanıklılığına çok az önem verildiği, bu nedenle bir deprem meydana geldiğinde zayıf binaların çoğunun yıkıldığı gerçeği ortaya çıktı.
Sonraki depremlere hazırlık yapılmalı
Uzmanlara göre, Cianjur’dan çok daha büyük şehirlerin yakınında, Cianjur Depremi’nden çok daha büyük sığ depremler meydana gelebilir. Bu noktada, “Büyük ölümleri önlemek için ne yapabilir?” sorusuna tipik bir cevap ise “Bina yönetmeliklerini iyileştirmek ve uygulamak, yeni inşaatları da depreme dayanıklı hazırlamak,” olarak karşımıza çıkıyor.
Endonezya’nın sismik tehlike haritasına dayalı bir bina yönetmeliği var. Ancak bu sadece sekiz katlı veya daha yüksek binalara uygulanıyor. Endonezya’daki yüksek yoksulluk seviyesi göz önüne alındığında, bina yönetmeliğinin ülke genelinde uygulanması pratik görünmüyor.
Uzmanların bu duruma sunduğu alternatif ise en azından mevcut uygulamadan daha yüksek bir koruma düzeyi sağlayan minimum standartların benimsenmesi olabilir. Bunun yanında inşaat pratiğindeki herhangi bir değişiklik, köklü bir değişiklik gerektiriyor: Halk, inşaatçılardan ve yöneticilerinden daha fazlasını beklemeli ve mülk sahipleri ise bunun için para ödemeye istekli olmalı.

Türkiye’yi yasa boğan son büyük depremlerin derinliği ne kadardı?
Ülkemizi Şubat 2023’te yasa boğan Kahramanmaraş depremlerinin derinlikleri ise Kandilli Rasathanesi tarafından 7.7’lik ilk depreminki 9,1 kilometre, ardından gelen 7.5’lik depreminki ise 16,4 kilometre olarak ölçüldü. Bu depremlerde on binlerce vatandaşımızı kaybettik.
17 Ağustos 1999 tarihli ve merkez üssü Gölcük olan depremin büyüklüğü ise 7.8 olarak ölçülürken derinliği 17 kilometreydi. Resmi rakamlara göre, bu depremde 18.373 kişi hayatını kaybetti, 48.901 kişi de yaralandı. 5.840 kişi ise kaybolmuştu.
Ardından 12 Kasım 1999’da yaşanan Düzce Depremi’nde ise büyüklük 7.2 ve odak derinlik 14 kilometreydi. Toplam 782 kişi hayatını kaybederken 2.678 kişi de yaralanmıştı. Bu depremlerin hem büyüklükleri fazla hem de derinlikleri yeryüzüne yakındı. Bu yüzden büyük tahribat yarattılar.
Büyüklüğü bu depremlere göre düşük olan 23 Ekim 2011 tarihli Van Depremi ise 6.6 büyüklüğe sahipti ve 5 kilometre kadar yakın bir derinlikteydi. Bu yüzden bu deprem de yıkıcı olmuş, 644 canımızı kaybetmiştik.
Yazı: Batuhan Sarıcan (info@gastroeko.com)
Yazıyı yazarken hangi kaynaklardan faydalandık?
bbc.com/turkce/haberler-turkiye-49322860
duzce.gov.tr/12-kasim-duzce-depremi
koeri.boun.edu.tr/sismo/2/deprem-bilgileri/buyuk-depremler/
archive.org/web/20111024031243/http://www.koeri.boun.edu.tr/scripts/lst7.asp