
Hititlerden günümüze Anadolu insanı için özel anlamlar taşıyan, ekolojik açıdan da kritik öneme sahip ardıç ağacını farklı açılardan ele alan şahane bir eser elimize ulaştı. Kırsal Çevre’nin binbir emekle hazırladığı “Türkiye’nin Ardıçları” kitabını sizin için inceledik.
Çocukluğumdan bu yana her ne zaman ağaç/bitki veya hayvanlar alemiyle ilgili yeni bir kitap görsem heyecanlanıyorum. Hele ki fotoğraf veya çizimlerle zenginleştirildiyse…
Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği, “Türkiye’nin Ardıçları” kitabını gönderdiğinde de aynı heyecanı yaşadığımı söyleyebilirim. İşi gücü bırakıp kitabı incelemeye başlıyorum; anlaşılır şemaları, usta işi illüstrasyonları ve ardıç ağaçlarına birçok alanı kapsayacak şekilde bakan nitelikli ve özgün içeriğiyle daha ilk kertede ne kadar özenle hazırlandığını belli ediyor.
Jeolojiden ekolojiye, tarihten folklore disiplinlerarası kapsayıcılığı olan kitap, dendrolojide (ağaçbilim) ardıç araştırmaları konusunda hangi noktada olduğumuzu, uluslararası literatür taramasıyla birlikte göstermekle beraber ardıcın Anadolu kültürüne nasıl etki ettiğine dair de fikirler veriyor.
Kitap, ardıçlar hakkında temel bilgileri edinmemizi sağlayan teknik bilgilerin yanında ardıçların evrimi ve doğal çevreyle ilişkisi gibi daha detaya inen konularda da basit bir dille bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Sözgelimi, kuş, tilki ve kemirgenlerin ardıçların yayılımındaki etkisi ile mantarların ardıçlarla karşılıklı fayda (mutualizm) ilişkisi gibi birçok konu hakkında okuru tatmin eden bilgiler içeriyor.

SGP desteğiyle Kırsal Çevre tarafından hazırlanan “Türkiye’nin Ardıçları” kitabı, özgün içeriği ve görsel zenginliğiyle dendroloji literatürüne önemli bir katkıda bulunuyor.
Türkiye’de ardıç ağaçlarının korunması için ne yapılmalı?
Genellikle Kuzey yarımkürede geniş yayılım gösteren ardıçlar, Türkiye’de deniz kıyısından başlayarak steplere kadar en az yedi türle yayılış gösteriyor. Kitapta doğal olarak yetişen ardıç türlerinin yanı sıra şehirlerde rastladığımız egzotik türlere de yer veriliyor. Her tür, morfoloji, ekoloji-habitat, yayılış ve varsa kullanım alanı olarak tek tek ve yer yer spesifik bir noktadaki ağaç örneklendirmesi yapılarak ele alınıyor.
Türkiye’de ardıç ormanlarının yönetimi ve korunması başlığı altında ise ardıç ormanlarının korunmasına yönelik bazı öneriler sunuluyor:
- Ardıç sahalarındaki ağaçlandırmalarda çam, sedir gibi farklı türlerin dikimine son verilmeli, sahadaki doğal türler kullanılmalı.
- Ardıç ormanlarının rehabilitasyon çalışmalarında budamadan vazgeçilmeli.
- Başta ardıç kuşu olmak üzere ardıcın doğal yayılışına katkı sunan hayvanların avlanması engellenmeli.
- Ardıç türlerinin kentsel alanlarda, parklarda kullanımı teşvik edilmeli, fidanlıklarda üretimi yaygınlaştırılmalı.
- Başta Finike ardıcı ve büyük kozalaklı katran ardıcı olmak üzere turistik bölgelerde yayılış gösteren ardıç ormanları yapılaşmaya karşı korunmalı.
Kitapta ardıçların, sadece Türkiye özelinde değil, dünya genelindeki durumu da ele alınıyor. İklim değişikliğinin getirdiği kuraklığın Akdeniz’in yanı sıra Kuzey Amerika’daki ardıç ormanlarını da derinden etkilediğini, çam-ardıç ormanlarının geleceğinin tehdit altında olduğunu da bu eser sayesinde öğreniyoruz.

Göze hoş gelen illüstrasyonlar
Tamamen bu kitap için geniş bir ekip tarafından hazırlanan göz alıcı illüstrasyonlar, okura görsel bilgi de veriyor. Kitap aynı zamanda okurun doğada hangi tür ardıçla karşılaştığını tespit edebileceği, iğnemsi veya pulsu yapraklara göre sınıflandırılan “Ardıç tanı anahtarı” şeması da içeriyor.
Hititlerden günümüze ardıcın kavramsal karşılıkları, Anadolu insanı için ne kadar önem taşıdığı, tohum ve pekmezinin tıbbi ve gıda olarak, kütüğünün ise Anadolu mimarisinde nasıl kullanıldığı da dahil olmak üzere ardıcın Anadolu’daki yerine dair de önemli bilgiler veren kitap, “arda kalan, yok olmayan” anlamına gelen ardıcın kadim geçmişine saygı duruşunda bulunuyor.
Sadece dendrologların değil, doğa tarihi ve Anadolu folkloru okumayı seven herkesin ilgisini cezbedecek olan “Türkiye’nin Ardıçları” kitabı, aralıklarla ele alıp karıştırılacak ve konuyla ilgili bir yazı yazılırken el altında bulunması gereken bir başucu kitabı olarak ekoloji kitaplığınızdaki en güzel köşeyi kapmaya aday. Emeği geçen herkesin eline sağlık.
Yazı: Batuhan Sarıcan (info@gastroeko.com)