2016’da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması, 2100 yılına kadar sanayileşme öncesi döneme göre 2,7°C ısınabileceği öngörülen gezegenimiz için büyük bir umut vadediyordu. Çünkü anlaşmanın en önemli vaadi, küresel sıcaklığın artışının 1,5°C, en kötü senaryoda ise 2°C’nin üzerine çıkmasına “izin verilmemesi” ve küresel sera gazı salımlarının 2030’a kadar en az %45 azaltılması yönündeydi.
Fakat bugüne kadar ülkeler bazında etkili önlemlerin alınmamış olması, neredeyse her yıl, iklim zirvelerinin fiyaskoyla sonuçlanması ve çıkan kararların da bağlayıcı olmaması, gözleri isteksiz bir şekilde de olsa bu yılki zirveye çevirdi.
Şimdiye kadarki “en sıcak yıllardan birisi” olarak kayıtlara geçen 2023’ü yavaş yavaş geride bırakırken, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Taraflar Konferansı’nın 28. Oturumu (COP28) 28 Kasım-12 Aralık 2023 tarihleri arasında Dubai’de gerçekleşti. Evet, petrol devi bir ülke olan Birleşik Arap Emirlikleri’nde…
Tutarsızlık
Bilindiği üzere petrol, tıpkı kömür ve doğalgaz gibi fosil yakıt kaynağı. İklim değişikliğine neden olan karbon emisyonlarının neredeyse %90’ından fosil yakıtların sorumlu olduğu göz önüne alındığında, bu zirvede ilkesel olarak fosil yakıt tarafında yer alan hiçbir aktörün bulunmaması beklenir.
Buna karşın bilim insanlarından ülke hükümetlerine kadar toplamda 70.000 katılımcının “boy gösterdiği” COP28, Birleşik Arap Emirlikleri’nin en kalabalık kenti Dubai’de yapıldığı gibi konferansın başkanı da kamuya ait petrol şirketinin (ADNOC) başında bulunan ve her daim petrol arama hacminin genişletilmesini savunan, zirvede de muallak ifadeleriyle tepki toplayan Sultan Ahmet El Caber oldu.
Bilmeyenler için: El Caber, katıldığı bir toplantıda, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak için fosil yakıtların aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasının gerekli olduğunun bilimsel kanıtı olmadığını söyleme cüreti gösteren bir isim. Bu yüzden zirvenin, hedefiyle tutarsız bir başlangıç yaptığını ve maalesef bu seyirde ilerleyip sona erdiğini söylememiz gerekiyor.
COP28’de öne çıkanlar
- 1,5°C hedefini “kutup yıldızı” olarak nitelendiren El Caber öncülüğündeki zirve, buna rağmen petrol konusunda herhangi bir taahhüde mahal vermedi. Bunun yerine en büyük petrol ve doğalgaz şirketlerinden bazılarının 2030’a kadar metan emisyonlarını sıfıra indirmeyi taahhüt etmeye hazır olduğunu belirtti. Metan gazı, karbondioksitin 28 katı ısıtma potansiyeline sahip olduğu için bu açıklaması önem arz etse de petrol ve kömür kaynaklı CO2 salımı azalmadıkça bu taahhüt gerçekleşse bile tek başına etkili olmayacak.
- Delaware Üniversitesi tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, iklim değişikliğinden kaynaklanan kayıp ve zararın, 2022’de yaklaşık 1,5 milyar dolar olduğunu gösterdi. Buna karşı zirvede iklim felaketlerinden en kötü etkilenen ülkelere maddi yardım aktarımı sağlayacak Kayıp ve Zarar (L&D) fonu için kısa vadede İngiltere 47 milyon dolar, ABD 17,5 milyon dolar ve BAE 100 milyon dolar yardım taahhüt etti.
- COP28’deki iklim müzakerelerine ilişkin değerlendirmede bulunan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, fosil yakıtların bugünkü seviyede kullanılırsa ve yıllık yaklaşık 2,5 trilyon dolar yatırım yapılmazsa iklim hedeflerine ulaşılamayacağını belirti.
- İklim değişikliği ile gıda/tarım sistemi arasında ilk defa net bir bağlantısallık olduğu kabul edildi. El Caber, gıdanın geleceğine ilişkin yaklaşık 134 ülkenin imzaladığı yeni bir deklarasyonu (Tarım, Gıda ve İklim Eylem Bildirgesi) lanse etti. Taraflar, iklim değişikliğiyle mücadele için hazırladıkları ulusal planlarda gıda ve tarımdan kaynaklanan sera gazı emisyonlarını dikkate alacaklarına söz verdi.
- 118 ülke Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Üzerine Küresel Taahhüt’e imza attı. İmzacı ülkeler yenilenebilir enerji kullanımını 2030 itibarıyla üç katına çıkartmayı taahhüt ederken Türkiye imzacılar arasında yer almadı.
COP28’de Türkiye
- Türkiye, resmi kayıtlı ve ek delegeler de dahil olmak üzere toplamda 1.000’in üstünde rekor sayıda temsilciyle zirveye katıldı.
- Türkiye, COP28’de dokuz girişime katıldığını açıkladı. Bunlar: İklim Kulübü, Kritik Ham Maddeler Kulübü, Dayanıklı Gıda Sistemleri, Sürdürülebilir Tarım ve İklim Eylemine ilişkin Emirlik Deklarasyonu, Buzul Dostları Grubu, Beton ve Çimentoda Atılım, İklim İçin Mangrov İttifakı, COP28’de Eğitim ve İklim Değişikliği Ortak Gündemi Bildirgesi, İklim ve Sağlık Deklarasyonu, İklim Eylemi İçin Yüksek Hedefli Çok Düzeyli Ortaklıklar Koalisyonu (CHAMP).
- Tüm bu adımlara karşın Türkiye, COP28’in ve bu zirvelerin en önemli gündem maddelerinden olan fosil yakıtlardan çıkışa daha ilk günden karşı çıktı.
- Daha önce iklim konusunda eyleme geçmenin 2040 yılına kadar Türkiye’ye yaklaşık 150 milyar dolar tasarruf sağlayabileceğini söyleyen Dünya Bankası, Türkiye’nin yeşil enerjiye geçiş sürecinin maliyetinin 75-100 milyar dolar arasında olacağı öngörüsünü paylaştı.
- T.C Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Türkiye’nin COP28’de kayıp ve zarar fonundan en fazla istifade edebilmesi için büyük mücadele veriyoruz,” dedi. (Türkiye, CO2 açısından en büyük 13. kirletici ülke konumunda.)
- Recep Tayyip Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu dünya liderleri, zirvede konuşmalar yaptı. Erdoğan şunları söyledi: “Sera gazı emisyonunda tarihî sorumluluğumuz %1’in altında olmasına rağmen kendi imkânlarımızı kullanarak çok önemli adımlar atıyoruz. 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. 2030 senesine kadar emisyon azaltımı hedefimizi iki katına çıkardık. Bu kapsamda, yıl sonu itibarıyla 66,6 milyon ton karbondioksit emisyon azaltımı bekliyoruz. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını %55’e yükselttik. (…) Hidrojen Teknolojileri Stratejimizi uygulamaya aldık. Ayrıca net sıfır emisyon hedefi bağlamında çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri karbonsuzlaşma yol haritalarımızı tamamladık. 2053’te yenilenebilir enerjinin payını %69’a çıkarmayı planlıyoruz. Eşimin himayesinde başlatılan ‘Sıfır Atık’ projesiyle atıkların geri kazanım oranını 2035 yılında %60’a taşıyacağız.”
COP28’de kimler kazandı, kimler kaybetti?
KAZANANLAR
Petrol ve doğalgaz endüstrisi: “Fosil yakıtlardan uzaklaşma” ihtiyacı, otuz yıldır süren iklim görüşmelerinden sonra nihayet fark edilse de bunu başarmak için net bir zorunluluk ya da zaman çizelgesi yok. Ayrıca “geçiş yakıtları”, karbon yakalama teknolojileri ve karbon kredileri gibi boş imalar ve geçiştirici ifadeler söz konusu.
ABD ve Çin: Dünyanın en fazla emisyon salan iki ülkesi olan ABD ve Çin, iklimin bozulmasına ilişkin giderek artan küresel alarma rağmen, zirveyi birkaç ekstra taahhütle geçiştirdikten sonra rahat bir nefes alacak. ABD, yoksul ülkelere yalnızca 20 milyon dolar tutarında yeni finansman sözü verdi ve en büyük petrol üreticisi olmaya devam ediyor. Çin ise kömürlü termik santral inşa etmeye devam edecek. Ayrıca zirvedeki hiçbir söz bağlayıcı değil.
Sultan El Cabir: Konferansın tartışmalı başkanı, fosil yakıt konusunda taahhüt vermeyen ülkelerin hoşuna gidecek bir uzlaşma anlaşmasına vardı. Aman petrol üretimini artırmaya yönelik hedeflerine zeval gelmesin!
Temiz enerji şirketleri: COP28’deki 118 hükümetin, 2030’a kadar dünyanın yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma sözü vermesinin ardından güneş, rüzgâr ve diğer temiz enerji firmaları büyük kazanç elde edecek gibi görünüyor. Yenilenebilir enerji kaynakları şimdiye kadar petrol, kömür ve doğalgazın yerini almak yerine onlara eklenmiş durumda. Kazanım söz konusu değil.
Lobiciler: Petrol ve doğalgaz sektöründen 2.456 delege, karbon yakalama ve depolama (CCS) endüstrisinden 475, tarım sektöründen 100’den fazla ve başka yerlerden çok daha fazlası olmak üzere rekor sayıda endüstri temsilcisi Dubai’de hazır bulundu, öncesinde ve zirve sırasında lobi faaliyeti yürüttü. Birçoğu Dubai’den mutlu ayrıldı. Son metinde kırmızı et üretimi yapan şirketlerinin iklim krizindeki rolünden hiç bahsedilmedi. CCS desteklendi ve karbon ticareti piyasasının düzenlenmesine ilişkin tartışma havada kaldı.
KAYBEDENLER
İklim: Paris Anlaşması’nın küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmaya yönelik iddialı hedefi, COP28’de genel geçer ifadelerle devam ettirildi. Aciliyet göz ardı edildi. 120.000 yılın en sıcak yazına rağmen gezegeni ısıtan petrol, doğalgaz, kömür ve endüstriyel tarım şirketleri öngörülebilir gelecekte üretimi artırmaya devam edebilir.
Küçük ada devletleri: Deniz seviyesindeki yükselişe karşı en savunmasız olanları temsil eden Küçük Ada Devletleri İttifakı, anlaşmanın “bir dizi boşluk” içerdiğini ve yalnızca “kısmi değişimi” temsil ettiğini, bunun da ısınmayı 1,5C°’nin altında tutmak için yeterli olmadığını söyledi.
İklim adaleti: COP28’de bir “kayıp ve hasar” fonu oluşturma konusunda kaydedilen ilerlemeye rağmen, iklim krizinden en çok etkilense de en az sorumlu olan gelişmekte olan ülkelerin uyum sağlamaları ve fosil yakıtlardan uzaklaşmalarına yardımcı olmak için yeterli fon vaat edilmedi.
Gelecek nesiller ve türler: İklim krizinin en büyük mağdurları, karar alma süreçlerinde yeterince temsil edilmedi. 2023’te sıcaklıkta rekorlar kırıldı. 2030 yılına kadar sıfır küresel ormansızlaşma hedefi koruma grupları tarafından memnuniyetle karşılansa da birçok ekosistem, artan sıcaklıklar nedeniyle aşınmaya, ekolojik devrilme noktalarına yaklaşmaya devam edecek.
Bilim insanları: İklim uzmanları, fosil yakıtlardan “bahsedilmesini” memnuniyetle karşılasa da anlaşmanın bilime yansıyan aciliyet ve netliği yansıtmadığını söyledi.
Imperial College London’dan Friederike Otto, “COP28’de varılan ılımlı anlaşma, ne kadar zengin veya fakir olursa olsun her ülkeye maliyeti olacak. Herkes kaybedecek,” dedi ve ekledi: “Son metindeki her belirsiz fiil, her boş vaatle birlikte milyonlarca insan daha iklim değişikliğinin ön saflarına girecek ve birçoğu ölecek.”
Yeşil Gazete’ye COP28’i değerlendiren Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murat Türkeş’e göre de Dubai’de alınan kararlara bakıp bir küresel/tarihsel başarıdan ya da ilerlemeden söz etmek hiç olanaklı değil.
Türkeş’e göre Paris Antlaşması’na taraf olan ülkeler, “yasal yükümlülüklerini (örneğin fosil yakıt kullanımını ve sera gazı salımlarını azaltmayı) istedikleri zaman, istedikleri kapsamda ve istedikleri ya da uygun gördükleri kadar yerine getirme” konusunda daha da özgür olacaklar.
Yazı: Batuhan Sarıcan (info@gastroeko.com)
Yazıyı yazarken hangi kaynaklardan faydalandık?
conversation.com/cop28-four-key-issues-that-will-dominate-the-latest-un-climate-summit-218393
bbc.com/news/science-environment-67591804
bbc.com/turkce/live/haberler-dunya-67577409
visualcapitalist.com/carbon-emissions-by-country-2022/
dunya.com/surdurulebilir-dunya/cop28-taahhutleri-icin-yillik-25-trilyon-lazim-haberi-712986
yesilgazete.org/cop28in-baslica-sonuclari-ve-kisa-sentezi/
The winners and losers of Cop28, The Guardian
bbc.com/turkce/articles/c519y4wnz54o#
GEÇEN YIL NE OLMUŞTU?